25 Nisan 2009 Cumartesi

Makyajımız bir kez daha aktı…

23 Nisan’da bir yandan dünyada tek olduğu iddia edilen çocuk bayramını “kutladık”…

Bir yandan dünyanın gözleri önünde bir çocuğun, öldüresiye bir nefretle dipçik darbeleri altında perişan edilişini izledik.

Daha birkaç ay önce, İsrail’in vahşeti karşısında sokaklara akmıştık.

Her yer Filistin’di, hepimiz Filistinliydik.

Şimdi sadece vicdanlarımızla değil, dürüstlüğümüzle de yüzleştiğimiz andayız:

Filistinli çocuklar için döktüğümüz gözyaşları ne kadar hakiki ise o kadar insanız ancak.

Unutmayalım. Görelim. Bilelim: O dipçik hepimize.

O mahkemelerde hepimiz yargılanıyoruz.

Ve ne kadar başınızı çevirseniz de, o mahkemelerde hepimiz mahkûm ediliyoruz.

Ve biz artık bu mahkûmiyete isyan ediyoruz.

Mahkûm edilen her çocukla özgürlüğümüzü kaybediyoruz. Dipçiklenen her çocukla kafa taslarımızda ve yüreklerimizde derin çatlaklar oluşuyor.

Sadece barış umutlarımızı değil, insanlığımızı da yitiriyoruz hızla.

Biz, çocuklar için adalet istiyoruz.

Biz, çocuklar için barış istiyoruz.

Biz, çocukların değil, bu vahşetin, bu utancın sorumlularının yargılanmasını istiyoruz.

 

Biz, Çocuklar İçin Adalet Girişimi olarak öfkemizi, kaygımızı kamuoyuyla paylaşıyor, yetkilileri uyarıyoruz.

 

 

ÇOCUKLAR İÇİN ADALET GİRİŞİMİ

Hiç yorum yok: