24 Ağustos 2004 Salı

Demirözün Görevi Doğru Bilgi Vermek


TRT çalışanı Demirin Erzuruma geçici görevle gönderilmesine ilişkin soru önergesini TRT Genel Müdürüne dayanarak yanıtlayan Bakan Atalay, Demir, Erzurumda deprem olduğu için gönderildi dedi. Haber-Sen, Erzurumda deprem olmadı diye tepki gösterdi.

Ankara - BİA Haber Merkezi
23 Ağustos 2004, Pazartesi
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Yozgat Milletvekili Emin Koç'un, NATO Zirvesi öncesinde geçici görevle Erzurum'a gönderilen TRT çalışanı Mehmet Demir ile ilgili soru önergelerini, TRT Genel Müdürü Şenol Demiröz'ün verdiği bilgiler doğrultusunda Basından Sorumlu Devlet Bakanı Beşir Atalay yanıtladı.

Bakan Atalay, Demir'in Erzurum'a görevlendirilmesinde, bir süre önce bu kentte depremin meydana gelmesinin etkili olduğunu açıkladı.

Açıklama üzerine TRT Erzurum Bürosu, bilim adamları ve Kandilli Rasathanesi'ne bu tarihlerde deprem yaşanıp yaşanmadığını soran KESK'e bağlı Basın Yayın ve İletişim Emekçileri Sendikası (Haber-Sen) Sendikası Genel Sekreteri Osman Köse, "Demir'in sürgün edildiği dönemde ne Erzurum ne de civarda deprem yaşanmadı" dedi.

"TRT'nin görevi doğru bilgi vermek"

Meclis'teki açıklamaları "vahim" olarak nitelendiren Köse, soru önergesine yanıt sağlayan TRT Genel müdürü Şenol Demiröz'e tepki gösterdi.

Köse, "Soru önergeleri Meclisin Anayasal denetim görevlerinden birisini oluşturuyor. Kamuoyunu doğru bilgilendirme görevi verilmiş bir kamu kurumu olarak TRT, bu yetkiyi kötüye kullanmaması gerekir" dedi.

Köse, tepkisini "TRT Genel Müdürünün bu görevini doğru şekilde ve yasalar çerçevesinde yerine getirmelidir" sözleriyle sürdürdü. (EÖ/BB)

16 Temmuz 2004 Cuma

CHPli Koç, Bakandan TRTyi Sordu


CHP Yozgat Milletvekili Koç, Devlet Bakanı Atalaydan, TRT muhabiri Demirin niçin alelacele Erzurumda görevlendirildiğini, TRT Genel Müdürü Demiröz göreve başladıktan sonra kaç yöneticinin işine son verildiğini ve kaç yapımın iptal edildiğini sordu.

Ankara - BİA Haber Merkezi
15 Temmuz 2004, Perşembe
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Yozgat Milletvekili Emin Koç, TRT'deki uygulamaları Devlet Bakanı Beşir Atalay'ın yazılı yanıtlaması istemiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanlığı'na dört soru önergesi sundu.

14 Temmuz'da sunulan soru önergeleri ile, TRT Genel Müdürü Şenol Demiröz'ün yayın ve personel politikaları, TRT muhabiri Mehmet Demir'in geçici görevle Erzurum'a görevlendirilmesi soruldu.

Önergede, aynı zamanda Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu'na (KESK) bağlıBasın Yayın ve İletişim Emekçileri Sendikası (Haber-Sen) işyeri temsilcisi olan muhabir Demir'e 17 Haziran'da, bir gün sonra ve 30 gün süreyle Erzurum'da göreve başlayacağının bildirildiğine dikkat çekilerek, gazetecinin bu kadar acil görevlendirilmesinin nedenisoruldu.

"Erzurum'da muhabire ihtiyaç var mıydı?"

Önergelerde yer alan diğer sorular ise şunlar:

* Mehmet Demir'in Erzurum'a gönderildiği tarihlerde İstanbul'a Ankara'dan kaç muhabir görevlendirildi?

* Erzurum'da görev yapan 4 muhabire karşılık, fiilen çalışan kameraman sayısı sadece 1 olduğuna göre ve kadrosunun boş olduğu düşünülürse ek bir muhabire neden ihtiyaç duyuldu?

* Bu ihtiyaç, 17 Haziran'da mı ortaya çıktı? 18 Haziran'da göreve başlamasını gerektiren aciliyet nedir? Niçin hazırlanma ve yol süresi hesaba katılmadı?

* Yasalarla sendikal çalışmalar güvence altına alınmışken, bir temsilcinin şehir dışına yollanması, bu yasaların açık ihlali değil mi?

* Haber bültenlerinde tarafsızlık ilkesini açıkça ihlal eden, çalışanlar arasında sendikal ayrımcılık yaparak görevini kötüye kullanan Tuğrul Utku hakkında işlem yapılması düşünülüyor mu?

"Kaç yönetici görevden alındı?"

* Demiröz görevi devraldığı 12 Ocak 2004 tarihinden sonra kaç yönetici görevden alındı? Kaç yönetici ve danışmana atama yapıldı?

* Atanan kişilerin isimleri, atandıkları görev ve mezuniyet durumları nedir? Atananlar arasında kaç kadın vardır? Görevden alınanlar arasında sendika üyesi var mı? Varsa, bu kişiler hangi sendikanın üyesidir?

* TRT Genel müdürü Demiröz'ün göreve gelmesinden sonra kaç program yayından kaldırıldı? Bunların gerekçesi nelerdir?

* Demiröz göreve gelmesinden sonra TRT prodüktörlerine kaç program önerisi geldi? Bu önerilerden kaçı kabul edildi? Reddedilenler niçin reddedildi? Kabul edilen önerilerden ne kadarının yapımı başlatıldı?

* Demiröz göreve geldikten sonra dış yapım ve ortak yapım kaç proje başlatıldı? (EÖ/BB)

23 Haziran 2004 Çarşamba

Gazeteci Demire Sürgün, Örgütlenmeye Karşı


Gazeteciler, TRT muhabiri ve Haber-Sen işyeri temsilcisi Demirin Erzurumda görevlendirilmesini sürgün olarak nitelendirdiler. Çalışlar, TGC olarak tepkimizi göstereceğiz; Toluay ve Güven, Gazete ve gazeteciler tepkisiz kalmamalı diyor.

Erzurum - BİA Haber Merkezi
22 Haziran 2004, Salı
NATO Zirvesi öncesinde ani bir kararla Erzurum'a geçici görevle gönderilen TRT İstanbul muhabirlerinden ve Basın Yayın ve İletişim Emekçileri Sendikası (Haber-Sen) işyeri temsilcisi Mehmet Demir, dün (Pazartesi) Erzurum'a vardı.

17 Haziran akşamı alınan bir kararla bir ay süreyle Erzurum'a görevlendirilen gazeteci Demir, TRT Bölge Müdürlüğü'nün anlaşmalı olduğu bir otelde kalıyor. TRT Bölge Müdürlüğü'nde montaj imkanı olmadığı için bir süredir haber yapılmıyor.

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Yönetim Kurulu ve Temsilciler Komitesi üyesi Oral Çalışlar, gazeteciler Senem Toluay ve Oğuz Güven, Demir'in Erzurum'a gönderilmesini"sürgün" olarak nitelendirdiler.

Çalışlar : "Sürgün örgütlenmeye karşı"

TGC üyesi ve TGC Temsilciler Komitesi üyesi Oral Çalışlar, konuyu TGC Yönetim Kurulu gündemine getireceğini belirterek gerekli tepkinin gösterileceğini açıkladı.

"Bu olay tabi ki bir sürgün" diyen Çalışlar, uygulamanın gerekçesine ilişkin, "Mehmet Demir orada Haber-Sen'in işyeri temsilcisiydi. Bu nedenle, olayı, orada örgütlenmeye karşı bir engellenme operasyonu olarak da düşünmek gerekiyor" diye konuştu.

Güven : "Polis isteğiyle sürgün"

Haberi ilk aldığında inanmadığını açıklayan gazeteci Oğuz Güven, "Yıllardır TRT'de çalışmış, Başbakanı, Cumhurbaşkanı'nı izlemiş ve haber yapmış bir arkadaşımızın polisin isteğiyle Erzurum'a sürülmesi dehşet verici bir olay" dedi.

Gazeteci Demir'in Erzurum'a gönderilmesini "meslek adına yüzkarası bir olay" sözleriyle değerlendiren Güven, uygulamanın "gazeteciliğin ayaklar altına alınması anlamına geldiğini ve meslek onurunu hiçe saydığını" belirtti.

TRT İstanbul Radyosu'nda masa ve dolapların aranmasına izin verilmesine de tepki gösteren gazeteci Güven, gazete ve gazetecilerin duruma sessiz kalmamaları gerektiğini ifade etti.

Güven, "Gerçi TGC, Haber-Sen gibi örgütler açıklama yaptıklar ama gazetecilerin de tepkilerini göstermeleri gerekiyor. Gazetelerde bir şey göremiyoruz. Böylesi uygulamaları nitelendirmede kelime bulmakta zorluk çekiyorum" dedi.

Toluay : "Hiçbir gerekçesi olamaz"

"Demir yıllardır sadece gazetecilik yapan bir arkadaşım" diyen CNN Türk televizyonu sunucusu Senem Toluay, "Gazetede okuyunca çok şaşırdım. Hiç bir gerekçe bu uygulamayı haklı gösteremez. Anlaşılır bir tarafı da yok zaten" diye konuştu.

Toluay, şöyle devam etti : "Diğer basın kuruluşlarının da NATO Vadisi'nde bulunduklarını bir an düşünelim. Kaç gazeteci aynı uygulamaya tabi tutulacaktı? Nereden baksan elinde kalıyor. Meslek örgütleri ve gazetecilerin duruma sessiz kalmaması gerekiyor".(EÖ)

22 Haziran 2004 Salı

TGC : Dolapları Arama Kararı Saygısızlık

Daha önce gözaltına alınan 8 kişiden biri olan TRTde işyeri temsilcisi Mehmet Demir fakslı emirle geçici görevle Erzuruma gönderildi. NATO Zirvesi gerekçesiyle dolaplarının aranacağı açıklanan TRT çalışanları, siyah kurdele eylemi yaptı.



İstanbul - BİA Haber Merkezi
21 Haziran 2004, Pazartesi
Daha önce TRT İstanbul Radyosu'nun sekiz çalışanını gözaltına alan polis, NATO Zirvesi'ni gerekçe göstererek şimdi de TRT çalışanlarının dolaplarını arayacak.

TRT'de çalışan ve sendika işyeri temsilcisi de olan Mehmet Demir ise 17 Haziran'da Ankara'dan gelen fakslı emirle Erzurum'a geçici görevle gönderildi.

Mayıs sonunda gözaltına alınan sekiz TRT çalışanı arasında yer alan Demir'e, bir değerlendirme toplantısının ardından, "Erzurum'da 30 günlüğüne görevlendirildiği ve ertesi gün (Cuma) otobüs yolculuğuyla görev yerinde olması gerektiği" bildirildi.

Altı yıldır TRT'de çalışan ve akreditasyon gerektiren pek çok toplantıyı haberci olarak izleyen Demir'in bu görev değişikliği "sürgün" olarak değerlendirildi.

Dolapların aranmasını protesto eden TRT çalışanları ise, yaptıkları toplantılar sonucunda tepkilerini dolaplarına siyah kurdele asarak gösterdiler. Ancak polis şimdilik bir arama yapmadı.

Basın Yayın ve İletişim Emekçileri Sendikası (Haber-Sen) adına Genel Başkan Kemal Keleş, bir basın açıklamasıyla polisin TRT'de başlattığı uygulamayı sert şekilde eleştirdi.

Uygulamalara tepki gösteren Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Başkanı Orhan Erinç,"TRT çalışanlarına reva görülen masa ve dolapları arama kararını her kim vermişse saygısızlığı da simgeliyor" açıklaması yaptı.

"Bunu BBC veya RAI'ye yapabilirler miydi?"

Tepkisini "Hangi ülkede Bay Bush ve NATO'cu arkadaşları oraya gidiyor diye ülkenin kamu yayıncılığı yapan kurumunun yayınları böylesine aksatılabilir?" şeklinde gösteren Haber-Sen, "Bunu BBC'ye, RAI'ye ya da ZDF'ye yapabilirler miydi?" diye de sordu.

Personele ait dolapların aranması yanı sıra, TRT çalışanları 22 Haziran'dan itibaren binaya yan kapıdan girip çıkmaya başlayacakları ve 26-27-28-29 Haziran tarihlerinde de TRT radyosunda yayının çok az sayıda kişiyle ve zor koşullarda sürdürüleceğini dikkat çeken Keleş, uygulamaları şöyle eleştirdi :

* Personelin dolaplarında ne küçük Iraklı çocuk ölüleri ne de başlarına torba geçirilmiş çıplak esirler çıkacak. Ne nükleer başlıklar, ne bombalar, ne F-16'lar, ne de çil çil dolarlar.

* Tüm bu kararlar yayından sorumlu yetkililere ve çalışanlara danışılmadan alınıyor, onların tüm itirazlarına kulak tıkanıyor.

* TRT çalışanları merak ediyor ve soruyor: Kimi kime karşı koruyorsunuz?

* Ülkemize, şehrimize soğukkanlı bir seri katil geliyor ve Türkiye'de yetkililer sürekli onu bizden koruma ihtiyacı içine giriyorlar!

Erinç : "Dolap arama saygısızlık"

TGC Başkanı Erinç ise, NATO doruğu nedeniyle alınan önlemlerin kapsamını ve yöntemini eleştirerek "kantarın topuzu kaçırılırken kendine güvenmeyen devlet imajı yaratmak sonucunu doğuracak uygulamalarla karşı karşıya kalıyoruz" dedi.

Uygulamayı anlamanın güç olduğunu açıklayan Erinç, şunları söyledi:

* Bir dizi güvenlik soruşturması sonunda TRT'deki meslektaşlarımıza reva görülen masa ve dolapları arama kararını her kim vermişse saygısızlığı da simgeliyor.

* Kendisini temsil eden görevlilere bile güvenmeyen bir devlet anlayışıyla, tüm yurttaşlara güven duymayı gerektiren demokratikleşme sürecinin başarıya ulaşacağını bekleyenleri karamsarlığa düşürmek tutarlı bir yaklaşım sayılamaz. (EÖ/YS)

27 Mayıs 2004 Perşembe

Polisi TRTye Sokan Anlayışı Kınıyoruz


NATO Zirvesi öncesi gözaltına alınan 8 TRT çalışanından 4ü halen gözaltında. Haber-Sen Başkanı Keleş, Soruyoruz, işkenceci ve savaş suçlusu Bush ve Blair de İstanbula geldiğinde göz altına alınacak mı? diyerek uygulamayı kınadı.

İstanbul - BİA Haber Merkezi
26 Mayıs 2004, Çarşamba
NATO Zirvesi öncesi polisin "Emniyete başvuruları sağlansın" yazısı üzerine harekete geçen Harbiye Karakolu, TRT idaresinin izin vermesiyle sekiz TRT çalışanını gözaltına aldı.

Çalışanlardan dördü serbest kalırken, İsmail Hakkı Uzun, İlhan Şencan, Basın Yayın ve İletişim Emekçileri Sendikası (Haber-Sen) üyesi Mehmet Demir ve İbrahim Uzun adlı çalışanlar, askerlik sorunu veya isim benzerliği gibi gerekçelerle gözaltında tutulmaya devam ediyorlar.

Haber-Sen'in bağlı olduğu Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu'nun (KESK) avukatı Murat Altındere, Bianet'e yaptığı açıklamada Emniyetten tatminkar bir açıklama yapılmadığını, uygulamaya son verilmesinden sonra yetkililer hakkında "şahıs hürriyetini ihlal" gerekçesiyle yasal girişimde bulacaklarını bildirdi.

Ayrıca, Bianet'in ulaştığı gözaltındaki çalışanlardan Mehmet Demir, serbest bırakılmak üzere olduklarını ancak işlemlerin sürdüğünü belirtti.

NATO Zirvesi öncesi TRT çalışanlarının tabi tutuldukları uygulamaya Haber-Sen sert tepki gösterdi.

Haber-Sen Genel Başkanı Kemal Keleş, "Görevleri nedeni ile bugüne kadar en stratejik yerlere giren bu kişiler NATO Zirvesi yüzünden birdenbire nasıl potansiyel suçlu ilan edildi?" diye sordu.

"Potansiyel suçlu ilan edenleri kınıyoruz"

Aralarında, muhabir ve koruma güvenlik memurunun da bulunduğu 8 kişinin yıllardır TRT'de çalıştıkları ve aylarca güvenlik soruşturmasından geçerek bu göreve getirildiklerine dikkat çeken Keleş, tepkisini şöyle ifade etti :

* Bugüne kadar görevlerini yapmaktan başka kaygıları olmayan çalışma arkadaşlarımızı suçlu ilan edenler kimler?

* Bilinmeyen güçler mi, bilinen güçler ve gizli haber alma teşkilatları mı? Bu operasyon daha ne kadar sürecek? Daha kaç bin kişi göz altına alınacak?

* Soruyoruz, işkenceci ve savaş suçlusu Bush ve Blair de İstanbul'a geldiğinde göz altına alınacak mı?

* TRT çalışanlarını potansiyel suçlu ilan eden emniyet görevlilerini ve polisi TRT'ye sokan yönetim anlayışını protesto ediyoruz.

* TRT yöneticilerine bir kez daha hatırlatıyoruz. TRT, Anayasanın 133'üncü maddesinde özerk bir kurum olarak tanımlanmıştır. Özerk bir kuruma yöneticiler davet etmediği sürece emniyet kuvvetleri giremez. (EÖ/BB)