28 Mart 2008 Cuma

TRT'nin Sanatçısı Kalmayacak, AKP'nin Sesi Olacak


Hükümet, TRT yasasını değiştirerek birçok idare kadrosunu ortadan kaldırıyor; "TRT sanatçıları" da bakanlığa devrediliyor. Haber-Sen'den Demir, tasarının sorunlara çare olmadığını, kadrolaşmanın önünü açtığını söyledi.

İstanbul - BİA Haber Merkezi
27 Mart 2008, Perşembe

Önümüzdeki günlerde Meclis gündemine gelmesi beklenen TRT Kanunu'nda değişiklik tasarısı, kurumun idari yapısını değiştirecek.

Basın, Yayın, İletişim ve Posta Emekçileri Sendikası (Haber-Sen) Merkez Yönetim kurulu üyesi Mehmet Demir, tasarıyla hükümetin kadrolaşmanın önünü açacağını ve TRT'yi kendi etkisi altına alacağını söyledi.

Sendika, 29 Mart Cumartesi günü İstanbul, Galatasaray Lisesi önünde eylem yapacak. Eyleme, tasarıyla ortadan kalkacak TRT Hafif Müzik ve Caz Orkestrası da katılacak. Talep, tasarının geri çekilmesi.

"TRT sanatçısı" kalmayacak

Sadece üç maddeden oluşan tasarıyla bir dizi daire başkanı, müdür, müdür yardımcısı, şef, uzman ve başuzmanın kadroları ortadan kaldırılacak. Ayrıca sanatçılar için de kadro kalmayacak.

Halen bu kadrolarda çalışan insanlar başka kurumlara atanacak. Sanatçılar ise Kültür ve Turizm Bakanlığı'na bağlanacak.  

Demir, tasarının uygulanması halinde TRT'nin bütün müzikal yönetiminin bakanlığa devredileceğini söyledi.

Hükümete göre bu tasarının gerekçesi TRT'nin fazla istihdamdan kurtulması ve özellikle de "yayıncılık vasfı bulunmayan personelin azaltılması."

Kadrolaşma 

Demir'se tasarının amaca uygun olmadığını söylüyor.

"Halen açık bulunan 2 bin kadro var. Bunu ortadan kaldırmak yerine varolan kadroları boşaltıryorlar."

Onun dikkat çektiği bir başka noktaysa, TRT yönetiminin işleri giderek taşeron şirketlere devretmesi.

Taşeron şirketler üzerinden alınan kadrosuz çalışanlar için işe alım koşulları uygulanmıyor, örneğin sınav açılmıyor. Halen TRT'nin İnternet sitesinde bulunan bir iş ilanı bu durumu doğruluyor.

Demir, Ankara'da haber merkezine bu şekilde alınan çalışanların "Meltem TV, Smanyolu TV gibi İslami duyarlılıkları olan yerlerden geldiğini de belirtti.

Demir, tasarıyla TRT içinde her alandan deneyimli çalışanların oluşturduğu ve "ortak akıl üreten" Koordinasyon Kurulu'nun kaldırılmasıyla, "siyasi iktidarca atanan ve yayıncılıkla ilgisi olmayan" genel müdür ve yönetim kurulu karşısında bir denetim mekanizmasının da yok olacağını ekledi.

Genel Müdür İbrahim Şahin, iki kere cumhurbaşkanınca reddedildikten sonra Abdullah Gül'ün gelmesiyle atandığında Ulaştırma Bakanlığı müsteşarıydı.

Ne yapılmalı? 

TRT'nin yeniden yapılanmasının önemine ve aciliyetine katılan Demir'in önerisi bunun yayıncılık alanında uzmanların, akademisyenlerin, örgüt temsilcilerinin katılımıyla ve kamuoyunda tartışılarak yapılması.

"Mali ve idari özerkliğin hayata geçmesi, editoryal bağımsızlığın sağlanması gerekli. Genel müdür seçim süreci değişmeli."

Şu an genel müdür Radyo Televizyon Üst Kurulu'nun (RTÜK) belirlediği adaylar arasından seçiliyor. RTÜK'se siyasi partilerin önerdikleri isimlerden oluşuyor.

Bir diğer öneri de uzmanlardan oluşan bir danışma kurulunun oluşturulması. Taslakta bu sorunlarla ilgili hiçbir şey yok.

"TRT'nin örnek aldığı BBC, RAI, ZDF gibi kurumların hiçbirinde böyle bir uygulama yok. Bu tasarı, TRT'nin özelleştirilmesi demek. Bunu yapamayacakları için de kurumu tasfiye ediyorlar."(EÜ)


Hiç yorum yok: